“Hakikat Hakimliği” Görevi Son mu Buluyor?

Bilal EREN
4 min readMay 28, 2020
Sosyal Medya Kararnamesinin Duyurulduğu Tweet

Trump: “Sosyal medya ve adalet için büyük bir gün olacak..”

ABD Başkanı Trump’ın bugün sosyal medya şirketlerine yönelik çıkarttığı başkanlık kararnamesi nedir? Detaylarını, sebebini ve sonuçlarını kısaca yazmaya çalışıyorum.

Kararname, internette 18 yaşından küçükleri pornografik içeriklerden korumayı amaçlayan 1996 tarihli İletişim Uygunluk Yasası’nın (Communications Decency Act) 230. bölümüyle ilgili.

Yasanın 230. bölümü; çevrimiçi platformlara, kullanıcıları tarafından yapılan paylaşımların içeriğinden “sorumlu olma muafiyeti” ve paylaşılan içerikler üzerinde değişiklik yapabilme hakkı veriyor. Kararname, hem muafiyeti kaldırma hem de ABD Federal İletişim Komisyonu’na (FCC) bir takım görevler veriyor.

En Önemli Görev

Federal İletişim Komisyonu’na sosyal medya platformlarının içerik uygunluğunu belirlemede yanıltıcı yöntemlere başvurup başvurmadığını ve bu platformların politikalarının hizmet kullanım şartlarıyla uyuşup uyuşmadığını “inceleme zorunluluğu” getiriyor.

Ayrıca kararnameye göre; Beyaz Saray Dijital Strateji Dairesi, vatandaşların çevrimiçi sansür vakalarını bildirmesine yardımcı olarak bir sistem kuruluyor.

Sosyal medya şirketlerinin şikayet edilebileceği bir mekanizma gibi düşünebiliriz.

Bu mekanizmanın ismi kararnamede; “Beyaz Saray Teknoloji Önyargı Aygıtı” olarak geçiyor. Toplanan şikayetler Adalet Bakanlığı ve Federal Ticaret Komisyonu’na (FTC) iletilecek.

Beyaz Saray Teknoloji Önyargı Aygıtı

Kurulacak mekanizma ile Federal Ticaret Komisyonu, ‘’harekete geçmeyi dikkate almakla’’ sorumlu olacak ve söz konusu şikayetlerin yasalara aykırı olup olmadığını inceleyerek, şikayetlere ilişkin rapor hazırlayacak ve bu raporu kamuoyuna sunacak.

Ayrıca Adalet Bakanı ve eyalet başsavcılarının da olduğu bir çalışma grubu oluşturması ve bu grubun, çevrimiçi platformların haksız ve yanıltıcı eylemlere girişmesinin önüne geçen eyalet yasalarının uygulanış şeklini incelemesini de öngörüyor.

Çevrimiçi Reklamlar

Çalışma grubu ayrıca çevrimiçi platform kullanıcılarını, başka kullanıcılarla etkileşimler ya da paylaşılan içerikler temel alınarak izleyecek ya da izlenecekler listesi oluşturacak. Çevrimiçi reklamlar için yapılan federal harcamalar da çevrimiçi platformların ifade özgürlüğünü kısıtlamadığından emin olmak için federal daireler tarafından inceleme altına alınacak.

Kararname, her federal daire başkanının elde ettiği bulguları 30 gün içinde İdare ve Bütçe Dairesi Başkanlığı’na iletmesi zorunluluğu getiriyor.

Sosyal Medya Kararnamesinin Sebebi

Buraya sadece iki günde geldik; Trump salı günü “posta yoluyla oy kullanılmasının sahteciliğe yol açacağı” şeklinde Twitter’da bir paylaşım yaptı. Bunun üzerine Twitter, kullanıcılarına bu paylaşımın teyide muhtaç olduğu uyarısını Trump’ın tweet’lerinin altına yerleştirdi.

Twitter’ın Teyide Muhtaç Olarak İşaretlediği Trump’a Ait Tweet’ler

Bunun üzerine adeta köpüren Trump: “Sosyal medya platformlarını düzenleyeceğiz veya kapatacağız.. 2016 seçimlerinde sesimizi kısmalarına rağmen seçimi kazanmıştık..” dedi.

Trump: Sosyal Medya Platformlarını Ya Kapatacağız Ya Düzenleyeceğiz!

Ve Trump, bu satırları yazdığım saatlerde düzenlediği basın toplantısında aşağıdaki satır başlarıyla beraber kararnameyi imzaladı;

- Amerika tarihinde ifade özgürlüğünün karşılaştığı en büyük tehlikelerden birisini yenmek için bugün buradayız.

- Tarafsız olduklarını söylüyorlar ama değiller, demokrasimize zarar veriyorlar. Gücü ellerinden alacağız.

- Yetkim olsa Twitter’ı kapatırdım.

Bu kararnameye Twitter; “Bu kararname politik ve gerici. Amerikan inovasyonu, ifade özgürlüğü ve demokratik değerlerle beslenen yasayı tek taraflı değiştirmek çevrimiçi konuşma ve internet özgürlüklerini tehdit ediyor..” şeklinde bir açıklamayla tepki gösterirken, Facebook CEO’su Zuckerberg: “Bu konuda Twitter’dan farklı bir politikamız var. Facebook’un, insanların söylediği, yazdığı şeylerin doğruluğu konusunda hakemlik yapmaması gerektiğine inanıyorum..” dedi.

Twitter’ın Kararnameye Tepkisi

Karşılıklı atışma ve eylemler devam ederken, “Neyin doğru, neyin yanlış olduğuna karar vermek sosyal medya platformlarının işi değil, açık kaynaklı bir yapı olmalı..” diyen bir Twitter kullanıcısına cevap veren Jack Dorsey; “Kabul ediyorum, bunun açık kaynak olması ve böylece herkes tarafından doğrulanması gerekir..

“Neyin Doğru Neyin Yanlış Olduğuna Kim Karar Vermeli?”

Kararnameye Kamuoyu Tepkisi

Center for Democracy & Technology isimli kuruluş: “Bu kararname, sosyal medya şirketlerinin yanlış bilgiyle mücadelesine zarar verir..” diyerek kararnameye karşı ilk davayı açtı.

Bu arada National Research Grup Şirketi yaptığı kamuoyu araştırması ile Amerikalıların ne düşündüğünü gözler önünde serdi;

  • Twitter’ın Trump’ı Teyide Muhtaç Şeklinde Etiketlemesi Doğru mu? sorusuna ankete katılanların %54'ü doğru, %26' yanlış,
  • Çıkarılan Sosyal Medya Kararnamesi Doğru mu? sorusuna ise %48'i yanlış, %34'ü doğru buluyorum demiş.
  • Hangisi Daha Büyük Tehdit? yönlendirmeli sorusuna ise ankete katılanların %63'ü politikacıların yanlış beyanları, %22'si sosyal medya şirketlerinin sansür eylemleri daha büyük tehdit şeklinde görüş bildirmiş.

Bir başka araştırma sonucu; dört Amerikalıdan neredeyse üçü (% 73) sosyal medya aracılığıyla yayılan yanlış bilgilerin 2020 seçimini etkileyebileceğinden endişe duyarken, %53'ü de sosyal medya şirketlerinin müdahaleleri de seçimleri etkiler görüşünde.

NGR Kamuoyu Araştırması

Muhtemel Sonuçlar ve Yorumlarım

  1. Sosyal medya şirketleri aleyhine daha fazla dava açılmasına neden olacaktır.
  2. İçerik sorumluluğunun şirketlere verilmesi tüm gelir modelini değiştirebilir.
  3. Avrupa Birliği’nin de aylardır savunduğu bu paradigma değişikliği, sosyal medya şirketlerinin kendilerine biçtiği “hakikat hakimliği” görevini bırakmaları anlamına gelecektir.
  4. Yıllardır sorumluluğu kullanıcılara atan veya çok az sorumluluk alarak kenarda oturan, bot hesaplardan reklam modellerine kadar bilişim teknolojileri marifetiyle oluşturdukları iş modelinin keyfini süren sosyal medya yönetimleri için zor bir dönem başlıyor.
  5. Her içerikten mecrayı sorumlu tutmak hem hukuki hem de teknik olarak zorluklar içeriyor.
  6. Kararname diğer ülkelerce örnek alınacaktır. Özellikle ifade özgürlüğü alanında alternatifi temsil eden bu mecralar yıkıcı etkilere maruz bırakılabilir.
  7. Twitter’ın birden bire tek bir siyasetçi üzerinden ve sadece link ekleyerek yapmaya çalıştığı bu faaliyet, bildiğimiz anlamda “doğrulama/teyitçilik” mekanizmalarıyla uyuşmuyor.

Her şey bir kenara bu değişiklik; gereklilikten, faydalı olacağından değil Trump kızdığı için oluyor. Popülizm kokuyor. Yarın rüzgar değişirse?

--

--

Bilal EREN

CPh.D. Bilgisayar Mühendisi | @avted & @dijitalhayattv